Kalın bağırsak (kolon ve rektum) kanseri nedir?

Kalın bağırsakların iç yüzeyini kaplayan hücresel örtüden gelişen polipler dönüşüm geçirerek kolon ve rektum kanseri kitleleri oluşturur. 

Polip nedir?

Polipler, kalın bağırsağın iç yüzeyini kaplayan örtünün hücrelerinin sağlıksız ve düzensiz büyümeleri, bölünmeleri ve çoğalmaları neticesinde oluşan mantar benzeri çıkıntılardır. Zaman içinde kansere dönüşüm göstererek kolon duvarının derin katmanlarına ve etraftaki kan damarlarına girerler ve vücudun diğer organlarına sıçrama yaparlar.

Kolorektal kanser neden oluşur?

Kalınbağırsak kanserinin kesin oluşma nedenleri tam olarak bilinmemektedir, ancak hastalığın hem kalıtsal hem de yaşamsal faktörlerden kaynaklandığı değerlendirilmektedir. Sigara, fizik egzersiz eksikliği ve obezite gibi yaşamsal faktörler hastalığın gelişme riskini artırabilir. Genetik faktörler bir kişinin hastalığa olan yatkınlığını belirlerken, beslenme ve diğer yaşam şekli etkenleri risk altındaki hangi bireylerde hastalığın ortaya çıkacağını belirleyebilir. Sıklıkla kolorektal kansere yakalan herhangi bir kişide belirgin bir neden ortaya konulamaz ve kolon ve rektum iç yüzeyindeki hücrelerde rastlantısal gelişen genetik değişikliklerin birikmesi neticesinde kansere dönüşüm geliştiği kabul edilir. 

Neden Önemli?

Kolon ve rektum kanserleri erkeklerde ve kadınlarda 2. en sık kansere bağlı ölüm nedenidir. Kanser tanısı almış hastalar içinde kalın bağırsak kanserleri ülkemizde erkeklerde ve kadınlarda 3. sırada izlenmektedir. Toplumda genelinde %5, ailesinde kalın bağırsak kanseri olanlarda %10-15 risk söz konusudur. Ülseratif kolit hastalığı taşıyanlarda ve aile bireylerinde spesifik genetik mutasyonların olduğu kişilerde risk %50’nin üzerine çıkar. 

Kansere bağlı ölümlerde kolorektal kanserler A.B.D.’de meme ve prostat kanserlerini geride bırakarak akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer alıyorlar. 

Bulguları nedir?

Kalın bağırsak kanseri sessiz giden bir hastalıktır ve çoğunlukla yakınmalara yol açmayabilir. 

  • Dışkıda kan görülmesi
  • Anemi (kansızlık)
  • Bağırsak alışkanlıklarında değişim
  • Dışkılarda incelme
  • Karında rahatsızlık hissi (gaz şişkinliği, dolgunluk, kramplar vb.)
  • Kusma
  • İshal, kabızlık veya dışkının tam boşalmadığı hissi
  • Sık gaz sancıları
  • Belirgin bir neden (diyet vb.) olmaksızın kilo kaybı
  • Makattan kanama
  • Sürekli yorgunluk hissi veya önceden rahat yapılan aktivitelerde halsizlik gelişmesi

Bu yakınmalardan herhangi biri iki haftadan uzun süre devam ederse doktorunuza başvurun. Kanama bulguları mevcutsa vakit geçirmeden muayene ile değerlendirilmelidir. Özellikle 40 yaş üzerinde demir eksikliği saptandığında kolonoskopi çekimi önerilir. Diğer bulgular tek başlarına kalın bağırsak kanserine özgün olmamakla birlikte iki haftadan süre devam etmeleri halinde değerlendirilmeleri gerekir.

Önlenebilir mi?

EVET! Polip ilişkili kolorektal kanser önlenebilir. Hastalık selim poliplerden (kalın bağırsağın iç yüzeyini kaplayan dokudan mantar şeklinde oluşan yapılar) gelişir. Kansere dönüşmeden bu poliplerin çıkarılması kanser gelişimini engelleyebilir. 

Yağdan fakir, sebze ve meyve içeriği zengin bir beslenme ile beraber düzenli egzersiz yapmak kalın bağırsak kanseri gelişme riskini azaltabilir. Erken evrelerde yakalanan kolorektal kanserlerde %90’lara varan oranlarda iyileşme (kür) sağlanabilir. A.B.D.’de kolorektal kanser tarama programları ve erken tedaviler ile yılda yaklaşık 40.000 kalın bağırsak kanserine bağlı ölümlerin engellenebileceği hesaplanmaktadır.  

Kimler risk altında?

Kalın bağırsak kanseri gelişme riski yaş ile birlikte artar. Elli yaşını geçmiş tüm erkekler ve kadınlar kalın bağırsak kanseri gelişimi için eşit oranda risk taşırlar. Bu nedenle, erkeklerde ve kadınlarda 45 yaş ve üzerinde kolorektal kanser taraması yapılması önerilmektedir. Bireysel veya ailevi kolorektal kanser veya polip geçmişi olan kişilerde hastalığın ortaya çıkma riski artmıştır. Yüksek riskli bireylerde tarama 45 yaş altında uygulanır: kendisinde veya ailesinde inflamatuvar bağırsak hastalığı (Ülseratif kolit, Crohn Hastalığı); kalın bağırsak (kolon veya rektum) kanseri veya polip; over (yumurtalık), endometrium (rahim) veya meme kanseri geçmişi olması. 

Kalın bağırsak kanseri için nasıl kontrol yaptırabilirim?

Güncel tarama yöntemleri arasında dışkıda gizli kan testi, fleksibl sigmoidoskopi, çift kontrastlı barium enema, kolonoskopi ve parmakla rektum muayenesi sayılabilir. Bu yöntemler içinde kolonoskopinin tanı başarısı en yüksek olup, eş zamanlı poliplerin alınabilmesi ile tedavi imkânı da sağlamakta ve altın standart olarak kabul edilmektedir.

Kalın bağırsak kanseri ne sıklıkta görülür?

Kolorektal kanser, GLOBOCAN verileri uyarınca dünyada 2018 yılı içinde yeni gelişen tüm kanserler arasında üçüncü en sık (%10) izlenen kanser türü olup, kansere bağlı ölümlerin ikinci en sık (%9) nedenidir. Yetmiş beş yaş üzerindeki kadınlarda kansere bağlı ölüm nedenleri arasında kolon ve rektum kanserleri meme kanserlerini geçmiştir.  

Kolorektal kanseri nasıl engelleyebilirsiniz?

Yaşınız 45 ve üzerinde ise tarama amacıyla kolonoskopi yaptırmak için bir hekime başvurabilirsiniz. Hayvansal yağları az tüketin, sebze ve meyve ile lifli gıdalardan zengin beslenmeye özen gösterin. Düzenli hareket edin ve sigara içmeyin. Kolon kanseri tarama programınıza uyum gösterirseniz kalın bağırsağınızda gelişebilecek polipler erken çıkarılır ve kanser gelişimi engellenebilir. 

GENETİĞİN ROLÜ

Genler her ebeveynden aktarılır. Çeşitli fiziksel özelliklerimizi (örn göz rengi) belirlerler ve bireylerin belli hastalıklara yatkın olmalarına neden olabilirler. Tüm kanserlerin, özellikle kolon ve rektum kanserlerinin (KRK), kalıtsal faktörleri vardır ve potansiyel olarak bireyin riskini artırabilirler. Genler, KRK ve birçok diğer hastalığın bazı ailelerde daha sık görülmesinin altında yatan nedendir. Bu nedenle hekimlerinize ailenizde saptanmış kanser olguları hakkında ayrıntılı bilgi vermeniz önemlidir. 

KOLON VE REKTUM KANSERİ GRUPLARI

Kolorektal kanserlerin temelde üç alt grubu olup, bunlardan ikisinin kökeni genetiktir. 

  • Sporadik (rastlantısal) kolorektal kanser: %50-60
  • Ailevi kolorektal kanser: %30-40
  • Kalıtsal kolorektal kanser: %4-6

Sporadik Kolorektal Kanser 

En sık görülen alt tipidir. Hastaların %90’ı 50 yaş ve üzerinde tanı alır. Direk olarak genetik veya aile hikayesi ile ilişkilendirilmez. Ailenin bir bireyinde kalın bağırsak kanseri tanısı ilk kez konulduğunda diğer yakın ile fertlerinin toplumdan daha erken (40 yaş) tarama yaptırması önerilir.

Ailevi Kolon Kanseri

Bazı aileler kalın bağırsak kanseri gelişimine yatkındır. Bir ailede birden farzla akrabada kolorektal kanser, özellikle 50 yaşından önce, saptanmışsa risk yüksektir. Birinci derece akrabasında (anne, baba, kardeş, çocuk) kalın bağırsak kanseri saptanan aile bireylerinin riski topluma oranla iki kat yüksektir. 

Yakın bir akrabasında kolon rektum (kalınbağırsak) kanseri veya polip saptanmış kişilere tarama için kolonoskopi ilk kez 40 yaşında veya kanser saptanan akrabasının tanı aldığı yaştan 10 yaş önce yapılmalıdır. Sonuçlar temiz saptanırsa, tarama amacıyla kolonoskopi her 5 yılda bir yapılmaya devam edilmelidir. 

Kalıtsal Kolon Kanseri

Kalıtsal kalın bağırsak kanserleri spesifik bir genetik anomalinin aktarımı neticesinde gelişirler. Günümüzde genlerle aktarıldığı bilinen kalın bağırsak kanseri gelişimine yol açabilen sendromlar:

  • Herediter Non-Polipozis Kolon Kanser- Lynch Sendromu (HNPCC)
  • Familyal Adenomatöz Polipozis (FAP)
  • Atenüe Familial Adenomatöz Polipozis (AFAP)
  • Peutz-Jegher’s Sendromu,
  • MYH ilişkili Polipozis (FAP)
  • Juvenil Polipozis
  • Herediter Polipozis

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Yanlış:

Kalın bağırsak kanseri olmamak için yapabileceğim bir şey yok. 

Doğru:

Az yağlı, sebze ve meyveden zengin beslenme ve düzenli egzersiz ile hastalığın gelişme riskini azaltabilirsiniz. Kolorektal kanserler en sık poliplerden gelişirler. Zamanında yapılan tarama kolonoskopisi ile polipler henüz kanserleşmeden çıkarılarak hastalık önlenebilir.

Yanlış:

Kalın bağırsak kanseri ölümcüldür. 

Doğru:

Erken saptandığında kolon kanserinden kurtulmak (kür) mümkündür. Lokalize (erken evre) kolon veya rektum kanseri hastalarının %91’i tanı aldıktan beş yıl sonra hayatlarına devam etmektedir. Ancak, tüm hastaların %30’u bu evrede tanı almaktadır. Geri kalan %70 hasta tümör duvar dışına çıktıktan veya diğer organlara sıçrama yaptıktan sonra doktora gitmektedir. 

Yanlış:

Tarama kolonoskopisi sadece yakınmaları olan kişilerde gereklidir. 

Doğru:

Erken evre kolorektal kanser sıklıkla herhangi bir semptoma yol açmaz, bu nedenle de ancak düzenli taramalar yapılırsa saptanabilir. Tarama, yakınması olmayan birinde gizli bir kanser varlığını araştırmaktır. Ailesinde ve kendinde kalın bağırsak kanseri riskini artıran bir faktör olmayan tüm erkek ve kadınlarda 45 yaşından itibaren düzenli olarak kalın bağırsak kanserine yönelik tarama yapılmalıdır. Yüksek riskli kişilerde tarama yaşı risk düzeylerine uygun olarak daha erkene çekilebilir.

Yanlış:

Sadece ailesinde kolon kanseri olan kişilerde kalın bağırsak kanseri gelişir.

Doğru:

Yeni saptanan tüm kolorektal kanser olgularının %75’inde -50 yaş ve üzerinde olmak hariç- hastalık için bilinen bireysel veya ailevi bir risk faktörü bulunmamaktadır. 

Yanlış:

Kolorektal kanser sadece yaşlı erkeklerde görülür. 

Doğru:

Kolorektal kanser erkeklerde ve kadınlarda kansere bağlı ölümlerde 2. sıklıkta izlenmektedir. Yaşlandıkça riskiniz artmakta ve tarama yaptırmayan kişilerde sıklıkla ileri evrelerde saptanmaktadır. 

Yanlış:

Kolonoskopi zor bir işlemdir. 

Doğru:

Kolonoskopi işlemi ağrılı değildir. Hastalar işlem esnasında uyutularak rahat etmeleri sağlanmaktadır. İşlem öncesi yapılan bağırsak temizliği de haksız yere korkulan bir uygulamadır. İşlemden bir gün önce tuvalette biraz fazla zaman geçirmeniz sayesinde kalın bağırsağın tüm bölümleri ayrıntılı olarak incelenecek ve riskli yapılar atlanmasının önüne geçilecektir. Yetersiz bir temizlik, kolonoskopinin tekrarlanmasını gerektirebilir. 

Yanlış:

Bende polip saptanması kanser olduğum anlamına ve ameliyat olmam gerekir.

Doğru:

Polipler kanser öncesi yapılardır ve kolon kanserine dönüşebilirler. Eğer zamanında saptanırlarsa bu dönüşüm gerçekleşmeden çıkarılırlar ve kolon kanseri engellenmiş olur. Kolonoskopi bu sayede kolon kanserine bağlı ölümleri azaltmaktadır. Selim poliplerin büyük çoğunluğu kolonoskopi esnasında çıkarılarak tedavi edilir. Büyük boyutlu olanlar da kolonoskopi ile çıkarılabilir, ancak bu konuda deneyimli bir hekimin işlemi yapması gerekir. Nadiren çıkarılan poliplerde kanser hücreleri saptanabilir ve bir ameliyat gerekli olabilir. Bu koşulda bile saptanan kanser erken evrede olacaktır. Ayrıca, günümüzde laparoskopik veya robotik tekniklerle karın boşluğunuzu açmadan, kapalı görüntüleme sistemleri ile kolon ve rektum (kalın bağırsak) ameliyatları yüksek başarı oranları ile uygulanmaktadır.