Laparoskopik cerrahi nedir?

Laparoskopik veya “minimal invazif” cerrahi özelleşmiş bir tekniktir. Geçmiş yıllarda bu teknik safra kesesi ameliyatları ve jinekolojik hastalıklarda kullanılmaya başlanarak geliştirildi. Son 10 yılda giderek artan sıklıkta ban bağırsak cerrahisi alanında rutin kullanıma girerek yaygınlaştı. Klasik “açık” cerrahi yöntemde cerrah karın boşluğuna uzun bir kesi ile ulaşır. Laparoskopik cerrahide ise birçok 0.5-1 cm kesiler yapılır. Her bir kesiye “port” adı verilir. Bu kesilerden kısa, tüp şeklinde özel “trokar” adı verilen aletler yerleştirilir. Ameliyat esnasında bu trokarlardan özel aletler ve laparoskop adı verilen özel optik kamera yerleştirilir. Başlangıçta karın boşluğu karbon dioksit gazı ile şişirilerek görüş ve çalışma sahası oluşturulur. Laparoskop karın boşluğunun görüntüleri ameliyat masasının etrafında dizili yüksek çözünürlüklü video monitörlere aktarır. Ameliyat boyunca cerrah karın içi organları yakından, anlık ve detaylı görüntülerle izleyebilir. Klasik açık yöntemle yapılan ameliyatların aynısı bu sistem sayesinde kısa kesiler aracılığıyla uygulanır. 

Laparoskopik cerrahinin avantajları nelerdir?

Klasik açık cerrahiye kıyasla hastalar daha az ağrı hisseder, daha hızlı ayağa kalkarlar, bağırsaklar daha erken çalışır ve kesi hatlarında nadiren fıtık gelişir. 

Laparoskopik yöntemle hangi ameliyatlar yapılabilir?

Bağırsak hastalıklarının büyük bir bölümüne laparoskopik yöntemle kapalı ameliyat yapılabilir. Bunlar arasında kolon ve rektum kanseri, divertikülit, rektal prolapsus (bağırsak sarkması), iltihabi bağırsak hastalıkları (ülseratif kolit, Crohn hastalığı) sayılabilir. Özellikle kolon ve rektum kanserlerinde laparoskopik yöntemle uygulanan kapalı ameliyatlar günümüzde bu alanda eğitim görmüş, deneyimli cerrahlarca rutin bir tedavi yöntemi olarak dünyada ve ülkemizde uygulanmaktadır. 

Laparoskopik yöntem ne kadar güvenlidir?

Laparoskopik cerrahi klasik açık cerrahi kadar güvenlidir. Laparoskopik ameliyatın başında göbek deliğinin altından yerleştirilen bir trokarın içinden optik kamera (laparoskop) ilerletilir. Cerrah önce karın boşluğunu inceleyerek ameliyatın laparoskopik yöntemle yapılmasının uygun olup olmadığını değerlendirir. Anatomik yapıların net olarak görüntülenmesine engel olan yaygın iltihap, bağırsaklar arasında ileri derecede yapışıklıklar veya diğer faktörlerle karşılaşılırsa ameliyata güvenle devam edebilmek için klasik açık cerrahiye geçilebilir. 

Açık veya kapalı tüm bağırsak ameliyatlarında anestezi ilişkili sorunlar, kanama ve enfeksiyon komplikasyonları gelişebilir. Bu tablolar ameliyatın açık / kapalı tekniğinden çok uygulanan ameliyatın vücutta yarattığı etkilerden kaynaklanabilir. Laparoskopik teknik ile özellikle kesi hatlarında ortaya çıkan yara yeri sorunları ve kesi hattından fıtık gelişimi daha seyrek olarak bildirilmektedir.

Laparoskopik yöntemle uygulanan ameliyatlarda yüksek teknoloji kullanılmakla beraber ameliyatın başarısı cerrahın hastalığa ve ameliyatın tekniğine hakimiyeti ile doğru orantılıdır. Teknoloji ameliyat tekniklerinin uygulanma aşamasında avantajlar getirmekle beraber, amaç hastalığın etkin tedavisi olduğundan açık tekniğin güvenli ve etkin olduğu koşullarda tercih edilmesi gerekeceği de bilinmelidir. 

Klasik yöntemle kolon ve rektum ameliyatları

Açık ameliyatlarda karın duvarında genellikle orta hat boyunca 15-20 cm kesi yapılarak karın içi organlara erişim sağlanmakta ve uygulanacak ameliyat için gerekli aletler yerleştirilmektedir. Bu kesi hattı ameliyat sonrası dönemde ağrılara neden olmakta, bağırsakların çalışmasını geciktirmekte ve hastanede yatış süresini uzatmaktadır. Hastaların ayağa kalkması ve günlük aktivitelerine dönmeleri de gecikebilmektedir. Ayrıca, ilerleyen dönemde %30’lara varan oranda kesi hattının bir bölümünden fıtıklar gelişebilmektedir. Kanser cerrahisinde altın kural kitlenin yayıldığı dokuları da içerecek şekilde bir bütün şeklinde (en-blok) temiz sınırlarla çıkarılmasıdır. Özellikle etraf organlara yayılım yapmış kanserlerde veya çıkarılacak kitlenin toplam uzunluğunun kesi hattına denk olduğu durumlarda açık teknikle yaklaşım tercih edilebilmektedir. 

Robotik cerrahi nasıl uygulanır?

Robotik cerrahi minimal invazif cerrahinin yeni bir alt grubudur. Uygulama yöntemi laparoskopik cerrahi ile benzerlik gösterir ve küçük kesilerden yerleştirilen özel trokarlardan aletler karın içine yerleştirilir. Farklı olarak aletler elle kullanılmaz, cerrah özel bir konsola oturarak üç boyutlu bir ekrandan karın içi yapılarını izleyerek aletleri kullanır. Karmaşık bir bilgisayar sistemi cerrahın el hareketlerini robota aktararak cerrahi aletlerin hassas bir biçimde hareket etmelerini sağlar. Özellikle karın boşluğunun daraldığı alanlarda (örn. rektumun makata yakın alt bölümü) çalışma alanın azaldığı bölümlerde net görüş altında hassas çalışma imkanı sağlar.