Rektal prolapsus
Kalın bağırsağın son bölümü olan rektum, etrafını çevreleyen bağ dokuları aracılığıyla vücut içindeki diğer organlara ve yapılara tutunarak anatomik pozisyonunu korur. Bu bağ dokularda gelişen zayıflamalar ve hasarlar neticesinde rektumun teleskop gibi kendi içinde katlanarak makattan dışarı sarkmasına “rektal prolapsus” denilir. Özellikle 50 yaş ve üzerindeki kadınlarda erkeklere kıyasla altı kat daha sık saptanır. Hasta için utanç kaynağı olabilir ve hayat kalitesini olumsuz etkiler. Her zaman gerekli olmamakla birlikte en etkin tedavi yöntemi cerrahidir.
Neden oluşur
Rektal prolapsus ile ilişkili olduğuna inanılan birçok faktör olmasına rağmen net bir belirleyici faktör tanımlanmamıştır. Hastaların %30-65’inde kabızlık ve %15’inde ishal baskın dışkılama alışkanlığı eşlik eder. Geçmişte bu hastalığın çok sayıda vajinal doğum ile ilişkilendirilmesine rağmen, hastaların %35’i doğum yapmamıştır ve hastalık erkeklerde de ortaya çıkabilmektedir.
Semptomlar
Sık karşılaşılan bir soru hemoroidler ile rektal prolapsusun aynı hastalık olup olmadığıdır. Makattan kanama ve/veya dışarı doku sarkması her iki durumda da izlenebilir, ancak büyük bir fark vardır. Rektal prolapsusta bağırsağın bütün bir segmenti içeriden dışarıya hareket etmedir, hemoroidler ise makata yakın bölümde bağırsağın iç yüzeyinde bulunan oluşumlardır. Rektal prolapsus, makatın aşırı genişlemesine yol açarak uzun dönemde dışkı kaçırmaya (fekal inkontinens) neden olabilir.
Tanı
Muayene esnasında makattan dışarı sarkan bağırsak bölümünün görülmesi gereklidir. Bu amaçla özel bir aparata tuvalete oturur gibi oturarak ıkınmanız istenebilir. Ek tetkikler:
- Videodefekografi: Kasların hareketini değerlendirmek amacıyla dışkılama pozisyonunda x-ışınlarıyla inceleme
- Anorektal manometre: Makat bölgesi kaslarının fonksiyonlarını ve reflekslerini değerlendirir
Tedavi
Kabızlık ve aşırı ıkınma bu hastalığın gelişiminde rol oynasa da bu durumların düzeltilmesi var olan rektal prolapsusun düzelmesi için yeterli olmayabilir. Rektal prolapsus için çeşitli cerrahi tamir yöntemleri geliştirilmiştir. Bunlar arasında kalın bağırsağın bir bölümünün çıkarılarak kalan uçların birbirine dikilmesi, rektumun karın için geri asılarak sabitlenmesi sayılabilir. Asma işlemi dikişlerle yapılabileceği gibi bir yama üzerinden de yapılabilir.
Ameliyat sonrası dönem
Hastaların büyük bölümünde ameliyat sonrasında yakınmalarda düzelme görülür. Sarkmaya bağlı makat kaslarında zayıflama gelişmiş olabilir. Ancak, sarkma düzeltildikten sonra bu kasların kuvvetlerini tekrar kazanma potansiyeli vardır. Ameliyat sonrası sonuçları etkileyen faktörler:
- Ameliyat öncesi makat kaslarının durumu
- Sarkmanın (prolapsus) içeride veya dışarıda oluşu
- Hastanın genel sağlık durumu
Ameliyatın bağırsak fonksiyonları üzerine etkisini değerlendirebilmek için bir yıl geçmesi gerekebilir. Cerrahi tamir sonrasında kronik kabızlık ve ıkınmadan kaçınılması gereklidir.