Blog

Kolorektal Kanser

KOLOREKTAL KANSER

Yapılan araştırmalar sonucu kadın erkek fark etmeksizin kolorektal kanser, tüm kanserlerin görülme sıklığı açısından üçüncü sıradadır.

Kolon ve rektum kanserinin birlikte görülmesi kolorektal kanser yani kalın bağırsak kanseri olarak tanımlanmaktadır.

Peki nedir bu kolorektal kanser?

Sindirim sistemi organlarından biri olan kalın bağırsağın yaklaşık 150-180 cm’lik üst kısmında kolon, 15-17 cm’lik alt kısmında ise rektum adı verilen bölge ve bununda altında anal kanal bulunur. Kolon ve rektumda görülen kansere ise kolorektal kanser adı verilir. Kolorektal kanserlerin %90’ı, kolon ve rektumda görülen poliplerden oluşur.

Yaklaşık 5-10 yıl gibi bir süre içerisinde kansere dönüşme ihtimali bulunan bu poliplerin erken dönemde fark edilerek alınması kolorektal kanser riskini önemli ölçüde azaltmaktadır.

Dünyada her yıl yaklaşık bir milyon kişiye kolon ve rektum kanseri tanısı konuyor…

Kolorektal kanser, polipler iyice büyümeden sıklıkla belirti vermez. Günümüz dünyasında değişen beslenme düzenleri ve stresli yaşam, işlenmiş gıdaların tüketimi kanser gelişiminde öncü rol oynamaktadır. Tabi ki tetikleyici unsurların sadece bunlar olduğunu söyleyemeyiz. Genetik yatkınlık, yaş, cinsiyet, ailede kanser öyküsünün bulunması gibi faktörler de kolorektal kanserin tetikleyici unsurları arasında sayılmaktadır.

Hangi belirtilerden şüphelenmeliyim?

  • Bağırsak alışkanlıklarında ishal-kabızlık gibi değişikliklerin meydana gelmesi ve bu değişikliklerin birkaç günden uzun sürmesi
  • Bağırsakta tam boşalmama hissi
  • Dışkıda kan (parlak ya da koyu kırmızı), veya dışkı renginde koyulaşma
  • Karında şişkinlik, kramp tarzında ağrı veya gaz şikayeti
  • Bilinen bir neden olmaksızın kilo kaybı
  • Sürekli yorgunluk

gibi belirtiler kolorektal kanser olabileceğiniz şüphesini uyandırmaktadır. Bu gibi belirtiler karşısında gecikmeden doktora başvurmanız erken tanı konusunda yardımcı olacaktır.

Rutin kontrollere ek detaylı taramalar ile kolorektal kansere erken evrede müdahale edebilmekteyiz…

Kolorektal kanserin polipler büyümeden belirti vermeyeceğinden bahsetmiştik. Bu nedenle rutin kontrollerin yapılarak poliplerin teşhisi ve erken evrede yapılacak olan müdahaleler tedavi sürecinde destekleyici olacaktır.

Rutin kontrollerin yanı sıra kanserin teşhisinde bazı testler hastalığın ayırıcı unsurdur. Tam kan sayımı, dışkıda gizli kan incelenmesi, rektosigmoidoskopi, MR, PET  BT, ve kolonoskopi kanseri teşhis etmemize ve hani evrede olduğunu öğrenmemize yardımcı olur.

Kolorektal kanser teşhisi konuldu, şimdi ne olacak?

Öncelikle tedavi yönteminin cerrahi girişimler olduğunu bilmelisiniz. Poliplerin çıkarılması kanserli hücrelerin çoğalmasını engelleyecektir.

Kemoterapi ve radyoterapi ise kanserin evresine bağlı olarak kullanılan diğer tedavi yöntemleridir. Tedaviye başlamadan önce kanserin hangi evrede olduğu tespit edilmeli ve tedavi seçenekleri, bu tedavi seçeneklerinin yan etkileri ve ameliyat sonrasında görülebilecek değişiklikler konusunda hasta bilgilendirmelidir.

Kolon ve rektum kanseri tedavisinin farklı şekilde yapıldığı unutulmamalıdır. Bu nedenle, bu iki kanser türünde cerrahi mi yoksa kemoterapi/radyoterapi mi tercih edileceği hastadan hastaya değişiklik gösterebilir.

Kolorektal kanserden nasıl korunacağım?

Kolon kanserinden korunmanız için sağlıklı beslenmeniz ve belirtilen öneriler dahilinde tarama testlerini doğru zamanda yaptırmanız çok önemlidir.

Liften zengin beslenme, işlenmiş ve hayvansal protein ağırlıklı besinlerden uzak durma, düzenli egzersiz, stresi minimum seviyeye indirme, sigara ve alkol tüketiminden uzak durma sizi kolorektal kansere karşı koruyacaktır.