Kabızlık, birçok kişinin hayatını zorlaştıran yaygın bir sindirim sorunu olarak bilinir. Ancak bazı durumlarda, kabızlık yalnızca bağırsak hareketlerinin yavaşlamasıyla sınırlı kalmaz. Pelvik taban bölgesindeki anatomik değişiklikler de kabızlığı tetikleyebilir. Bu noktada devreye rektosel girer. Peki, kabızlık ve rektosel arasındaki ilişki nedir? Bu iki durum nasıl birbirini etkiler?
Rektosel Nedir?
Rektosel, rektumun yani kalın bağırsağın son bölümünün vajinaya doğru fıtıklaşması durumudur. Bu durum genellikle kadınlarda görülür. Özellikle doğum yapmış kadınlarda pelvik taban kaslarının zayıflaması rektosel gelişimini kolaylaştırır. Rektum vajinaya doğru bombeleştiğinde, dışkının rahatça ilerlemesi zorlaşır. Kişi dışkılama sırasında ıkınmak zorunda kalır ya da bağırsaklarını tamamen boşaltamadığını hisseder.
Rektosel genellikle pelvik taban kaslarının zayıflamasıyla ilgilidir. Ancak kronik kabızlık da bu durumu tetikleyebilir. Uzun süreli ıkınmalar, pelvik yapıya fazladan baskı uygular ve zamanla rektoselin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Kabızlık Rektosele Nasıl Yol Açar?
Kabızlık, bağırsak hareketlerinin azalması ve dışkının sertleşmesiyle karakterizedir. Bu durumda kişi tuvalette daha uzun süre vakit geçirir, aşırı ıkınır ve bazen elleriyle dışkının çıkmasına yardım etmeye çalışır. Bu zorlanma rektum duvarına baskı yapar.
Rektumda oluşan bu basınç, zamanla duvarın zayıf bir noktadan dışa doğru sarkmasına sebep olur. Böylece rektosel oluşur. Bu fıtıklaşma, dışkının doğal yolunda ilerlemesini engeller ve kabızlık daha da şiddetlenir. Yani bir kısır döngü oluşur: Kabızlık rektosele neden olur, rektosel ise kabızlığı artırır.
Rektosel Kabızlığı Nasıl Etkiler?
Rektosel geliştiğinde, dışkının rektumdan geçişi zorlaşır. Kişi dışkılama hissi duysa bile, rektumda biriken dışkıyı tamamen boşaltamaz. Bu da bağırsaklarda dolgunluk hissi, şişkinlik ve rahatsızlık yaratır.
Bazı hastalar, tuvalete gitmeden önce vajina duvarını elle destekleme ihtiyacı hisseder. Bu, dışkının kolayca ilerlemesine yardımcı olur. Bu tür belirtiler, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan rahatsızlık yaratabilir.
Kabızlık ve Rektosel Birlikteliğinde Tedavi Nasıl Olur?
Kabızlık ve rektosel birlikte görüldüğünde, tedavi süreci daha dikkatli planlanmalıdır. Her iki durumun kaynağına inilerek, uygun yöntemlerle şikayetler azaltılabilir. İşte bazı öneriler:
- Beslenme düzeni: Lifli gıdalar ve bol su tüketimi, bağırsak hareketlerini kolaylaştırır. Bu sayede ıkınma ihtiyacı azalır ve rektosel üzerindeki baskı hafifler.
- Tuvalet alışkanlıkları: Tuvaleti ertelememek ve düzenli saatlerde tuvalete gitmek önemlidir. Gereksiz ıkınma, pelvik yapıyı zorlayabilir.
- Pelvik taban egzersizleri: Kegel gibi egzersizler, pelvik kasları güçlendirerek rektoselin ilerlemesini yavaşlatabilir.
- Cerrahi seçenekler: İlerlemiş rektosel vakalarında cerrahi müdahale gündeme gelebilir. Bu işlem sırasında rektum duvarı onarılır ve eski formuna yaklaştırılır.
Kabızlık ve rektosel arasındaki ilişkiyi fark etmek, tedavi sürecinin başarısını artırır. Her iki sorun da yaşam kalitesini doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle belirtiler hafife alınmamalı, uzman görüşüyle tedavi planı oluşturulmalıdır. Rektosel, erken dönemde fark edildiğinde yaşamı daha az etkiler ve kontrol altına alınabilir.